Bir haftadır Milliyet Gazetesi Tahran Erdem ve arkadaşları tarafından yapılan "BİZ KİMİZ?" isimli araştırmayı yayınlıyor. Bu araştırma yaklaşık 18 yaş üstü Türkiye temsili 50 bin kişi ile yüz yüze görüşerek yapılan bir anket çalışması.
Bu çalışmada sorulan sorulardan birinin amacı ve soruluş biçimi oldukça ilginç. "Hepimiz Türk vatandaşıyız, ama değişik kökenlerden, yörelerden olabiliriz; siz kendinizi, kimliğinizi ne olarak biliyorsunuz veya hissediyorsunuz?" diyerek Türkiye'nin etnik kimliği belirlenmeye çalışılmış. Ama yine "bölücülük yapıyor" denmekten çekinerek. Çünkü teknik açıdan bakıldığında "Hepimiz Türk vatandaşıyız ama.." diye başlayan bir soru cümlesi yönlendirilmiş bir soru cümlesidir ve soru sorulana çok da "steril" bir ortamda soruların yanıtlanmadığını anımsatır.
Yine de federasyon isteyen, Kürt haklarını savunduğunu söyleyen çok sayıdaki Kürt partisinin iddialarını değerlendirmek açısından KONDA'nın araştırması önemli bir araştırma. (20 yıldır terörle Türkiye'yi kana bulayan PKK'yı işin içine katmıyorum. O silah kullandığı sürece hakkettiği yanıtı TSK'dan yeterince alıyor ve almaya da devem edecek zaten).
Araştırmaya göre toplam 73 milyon olan nüfusun 55 milyon 484 bini etnik olarak Türk. Türkiye'de 11 milyon 445 bin Kürt-Zaza yaşıyor. Bugüne kadar Türkiye'de Kürt ve Zaza'ların nüfus içerisinde 7 ile 20 milyon arasında değişen sayıda oldukları tahmin ediliyordu. KONDA'nın araştırması tüm tahminlerin arasında bir tahminle orta yolu bulmuş görünüyor.
Araştırmada Kürt-Zaza'larla ilgili iki diğer ilginç sonuç var. Biri Kürt-Zaza'larda eğitim seviyesinin Türkiye ortalamasının altında olması. Eğitim durumuna bakıldığında toplum genelinin yüzde 67.4'ünün eğitimi lisenin altındayken, Kürtlerde bu oran % 78'e çıkıyor. % 9 olan genel üniversiteli oranı ise Kürt-Zaza'larda % 5.5'e düşmekte.
Gelir durumun bakıldığında ise en yoksul gelir grubunda en çok Kürt-Zaza'ların (yüzde 23.8) olduğu görülüyor.
KONDA'nın araştırması bir kez daha gösteriyor ki "farklılıklarıyla" bir bütün.Türkiye'nin farklılığı bu..Farklılıklarla 'bütün' olması. Önemli olan bu 'farklılıkları' bütünlüğü bozmayacak şekilde yönetebilmek.
Eğer Türkiye'yi yönetenler Türkiye içindeki 'farklılıkları' (eğitim, gelir dahil) kabul eder, alt kültürlerin yani Kürtlerin farklılıklarından kaynaklanan gereksinimlerini karşılamayı göze alabilirse Türkiye'nin önünde kimse duramaz. Kimse. Hiçbir terör örgütü, hiçbir canlı bomba, hiçbir mayın, hiçbir makineli tüfek.Terörle kendilerine iktidar alanı yaratmaya çalışanlar kendi yarattıkları şiddetin tozunda dumanında yok olup giderler.
Yani. Çözüm etnik pazarlama..Çözüm farklılıkların su yüzüne çıkmasından korkmama. Nasıl? Önce kültürel farklılıklar KONDA'nın yaptığından da daha hassas biçimde 'hissedilen kültürel kimlik' tabanına göre ölçülmeli. Birçok gelişmiş ülke gibi etnik farklılıklara göre istatistiki açıdan sınıflandırma sistemi geliştirilmeli, yıllar itibariyle farklılıklar izlenmeli, bu farklılıkları iş dünyasının hizmetine sunulmalı..Sunulmalı ki işadamı da bu nüfus büyüklüklerini görüp onlara rakiplerinden daha iyi hizmet ve ürün götürmenin yollarını aramalı, devlet sorunlu alanları düzeltmek için projeler gelişitrmeli
Örnek verelim Avustralya'da baskın Anglo-Kelt nüfusun 2030 yılında % 66 azalacağı, 'Asyalı' nüfusun ise % 13 oranında artacağı tahmin ediliyor. ABD'de baskın beyaz nüfusun 2025 yılında % 62 azalacağı İspanyol nüfusun % 17 Asya asıllı nüfusun % 7 artacağı tahmin ediliyor. Bu ülkelerde işadamı olsanız bu verilerle farklı etnik gruplara rakiplerinizden daha iyi hizmet ve ürün vermeye çalışmaz mısınız? Ya bizde? Etnik veri toplamaya korkuyoruz. Toplayanlara soruşturma açıyoruz. Etnik medyanın, etnik pazarlamanın Türkiye'yi böleceğinde korkuyoruz. Oysa Türkiye 'Herkese herkeseye' gibi demode pazarlama anlayışıyla yerinde sayıyor. Oysa çözüm gerçekten etnik pazarlamanın önünü açmada, demokrasiden korkmama da.. Türkiye'nin en büyük sorunu bütçe açığı değil demokrasi açığı..Haksız mıyım?
Kritik Köşe Yorum
Maxburger reklamı mükemmel bir reklam. Yabancı bir markanın Türkiye'ye özgü, Türkiye'nin damak tadına uygun bir ürün çıkardığı ancak bu kadar güzel anlatılır. Gerçekten de robotu biz bulsak kanka yapmaz mıydık?
Anket Yorum
12859 okurum bu haftaki CHP anketine katıldı. % 46'sı Mustafa Sarıgül'ün CHP'nin lideri olması gerektiğini düşünüyor. Şu andaki haliyle Sarıgül CHP'nin başına geçse CHP oylarında önemli bir patlama yaşanacağı kesin. Ancak daha sonra Sarıgül nasıl bir performans gösterir ve oyları elinde tutabilir mi onu bilemeyiz tabii ki..
aliatifbir@mynet.com
25 Ağustos 2007 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder