25 Ağustos 2007 Cumartesi

Amerika İnternete Komutan Atamış

İzin verirseniz siyasete biraz ara verelim..İzin veriyor musunuz? Verdiniz..Teşekkür ederim.

Bu hafta konuyu biraz içinde iletişimin değişik hallerini yaşadığımız siberaleme çevirmek istiyorum..Çevirdim.

25 Haziran tarihli International Herald Tribune gazetesinde John Schwartz imzalı çok ilginç bir yazı vardı.

Yazının başlığının başlığı da aynen şöyledi: "Sibersavaş: çatışma ne kadar kötü olabilir? (Cyberwar:How bad would the conflict be?) .

Schwartz yazısına teknoloji ve askeri ilişkileri izleyenlerin yaklaşık bir bir on yıldır "sibersavaş geliyor" haberine maruz kaldıklarını söyleyerek başlıyor.

Şu ana kadar internet üzerinde devletler arasında bir savaş henüz meydana gelmemiş olsa da çok yakında böyle bir savaşın meydana gelme olasılığı varmış..

Böyle bir savaşta devletler birbirlerinin bilgisayar kaynaklarına girerek düşman devletin bankalarını, diğer işletmelerini, devlet kurumlarına ait hizmet sitelerini, telefon bağlantılarını çökertebilirlermiş.

Kuşku yok ki değişik devletlerin bilgisayar canavarları da internet saldırılarına karşı erken uyarı sistemi geliştirmek için var güçleriyle çalışıyorlar.

Scwartz yazısına şöyle bir soru ile devam ediyor. Böyle bir savaş çıkarsa silah-kan üzerine kurulmuş savaşlarla karşılaştırıldığında sonuç ne kadar kötü olabilir?

Yazar sorunun yanıtını da şöyle vermiş: Bu sorunun yanıtı ne olursa olsun devletler böylesine büyük bir savaşa hazır olmak zorundalar.

Çin'in uzun süredir Amerikanın networklerini araştırdığı ve test ettiği biliniyormuş. Amerikan Savunma Bakanlığı raporuna göre Çin Ordusu bilgisayar saldırılarına karşı uzun süredir elektronik araç yatırımı yapıyormuş.
Yine aynı rapora göre Çin Ordusu bilgisayar network operasyonlarını elektromanyetik baskınlığı sağlamak için yaşamsal görüyormuş.

İşin ilginci ABD'de hava kuvvetleri siberaleme Robert Elder isimli bir komutan bile atamış. Elder böylece siberalem literatürüne ilk siberalem ordu komutanı olarak ismini altın harflerle yazdırmış..

Elder'in görevi askeri verileri, iletişim networklerini savunmak ve de rakip devlerin iletişim ve bilgisayar sistemlerinin nasıl çökertileceğini araştırmak..

Elder'in military.com'a yaptığı açıklama ise çok ilginç: Girmek ve daha ilk raundda nakavt etmek istiyoruz. Uzmanların kuşkusu ise yetmiş iki milletten yüzmilyonlarca insanın parmaklarının klavye üzerinde dolaştığı bir ortamda siberçatışma yaşanması, tanımlanmamış bir delinin interneti havaya uçurmak üzere yemin etmesi...

Özcesi Amerikalılar digital bir Pearl Harbor yaşamaktan ciddi olarak korkuyorlar bu nedenle de önlem alıyorlar.

İnternet savaşlarının da normal savaşlara göre daha zeka yüklü olacağını, internetin hangi bölümlerinin çökertilebileceğinin, bilginin nasıl güvenilmez hale getirilebileceğinin senaryolarını yazıyorlar.

Amerikanın şüphelerini arttıran en önemli olay da bir süre önce Estonya internet sistemine yapılan ciddi saldırı.

Estonyalılar sovyet dönemi savaş anıtlarını taşımaya karar verdiklerinde tüm ülke internet sistemi ciddi bir şekilde çökertilmişti.

Estonyalılar da bu konuda Rus yetkilileri, devlete ait bilgisayarları kullanarak Estonya internet bankacılığı sitemini çökertmekle suçlamışlardı. Kremlin suçlamyı reddedince de Estonya hükümeti olayın bir grup hacker tarafından da yaplmış olabileceğini açıklamışlardı.

Kuşku yok ki hiçbir devlet günümüzde interneti çökertmeyle oluşacak global nefret kampanyası ile baş edemez. Ruslar bile.. Ancak gelecekte iki devlet arasında bir sibersavaş çıkmayacağını da kimse garanti edemez. Belki bu çatışma internet dünya savaşına dönüşmez ama iki ülkedeki internet kullanıcılarının tadını kaçırabilir

Bu nedenle Türkiye'de Ordu interneti sadece e-muhtıra göndermeye yarayan bir araç olarak görmemeli. Yakında çıkacak bir siber savaş için ciddi yatırımlar yapılmalı önlemler almalı..

Son andıç olayında Genel Kurmay'un bilgisayarlarına kadar girenlerin çok özel dosyalara ulaşabildiklerini gördük..Bugün bunu yapan bir siber savaş ortamında Türkiye Cumhuriyeti'nin internet üst ve alt yapısına nasıl zarar verir kim bilir!

Bir gün internetsiz kalmanın ne demek olduğunu düşünebiliyor musunuz?

Anket Yorum

Yaklaşık 15 bin okurum geçen haftaki anketi yanıtladı. Sonuçlara göre % 77 AKP DTP ile koalisyon yapmasın diyor. % 21 ise yapsın..% 2 ise kararsız. Ben de ilk oyu kararsız olarak kullanmıştım. Karar veremiyorum. PKK terörünü bir türlü lanetlemeyen bir partiyi içim onaylamıyor. Bir yandan da siyasetin, demokrasinin terörün önünü keseceğini düşünüyorum. Karar verenler nasıl benim gibi kararsız değiller anlamıyorum!

Okurlardan

Bu hafta iki okur e-postasını yayınlamak istiyorum..İlki Özgür Tabakçığolu'ndan

"Hocam bu haftaki yazınız gecikti.Hadi ama seçim arifesinde olduğumuz günlerde gerçekçi ve reklamcı gözü ile yazdıklarınızı merak etmiyor değilim.bu hafta belki de yazacak konuya karar veremediniz sanırım.fikir beyan edeyim vodafone'nin müthiş reklamından başlayıp pınar beyaz ben buldum konsept reklamları devam edip en son olarak çok kötü ve anlamsız olan (bence)türk telekom reklamlarını elinize bir alıp evirip çevirip yaza bilir misiniz?."

Yorum: Haklısın özgür bu hafta Salı günü ..Ankara'da Futbol Federasyonu Genel Kurulu vardı. Be nedenle seyyar durumda yazmakta zorlandım. Bir daha olmaz. Ben yine de planladığım gibi sibersavaşları yazayım dedim

İkincisi Tolga Adanur'dan
"Fawori reklâmından, markanın artık adı sanı belli olmayan atölye imalatı boyalardan ayrılarak marka boyalar sınıfına girmeye namzet olduğunu ve büyüklerini sayan, küçüklerini de hiçe sayan bir marka olarak boya piyasasından kimseyi rahatsız etmeyecek bir pay talep ettiğini, sempatik ve çocuksu bir marka kimliği oluşturmaya çalıştığını anlıyorum. "."

Yorum: Tolga ailede boya ticareti yapan var mı?

Hiç yorum yok: